Cumhuriyet tarihinin en zengin rezervlerinin bulunduğu Maden ilçemizde, Elazığ Mermerciler ve Madenciler (EMMAD) Derneği tarafından yargıya taşınan ve İdare Mahkemesi'nin durdurma kararı Danıştay'ın kararıyla bozulmuştu.
Danıştay’ın almış olduğu kararla ilgili açıklamalarda bulunan Elazığ Mermercilre ve Madenciler Derneği (EMMAD) Genel Sekreteri ve Maden Mühendisi Hayri Günay, Danıştay’ın kararı sonrası yapılacaklar hakkında şunları söyledi: “Konuyla alakalı yapılacak bir iki küçük hamle var ama bu hamleler işe yarar mı yaramaz mı bir istişare edeceğiz ve istişare ettikten sonra karar vereceğiz ama şu an için henüz hiçbir şey net değil. İhaleyi Port Madencilik aldı diyebiliriz artık.”
“BİZİ TEMYİZE GÖTÜREN MAPEG'DİR”
Kararı temyize götüren tarafın MAPEG olduğunu açıklayan Hayri Günay, şu bilgileri aktardı: “İşin garip tarafı bizi temyize götüren de ilgili firmanın kendisi değil MAPEG bizi temyize götürdü. Yani devlet devleti atmadı. Danıştay Enerji Bakanlığı’na bağlı MAPEG’i atmamış oldu ve onların vermiş olduğu karara saygı duydu. Yani kendi içerisinde bir düzenek kurmuşlar diyelim o düzeneğin içinde hareket ediyorlar. Konu Danıştay sürecine gittiği zaman kaç tane siyasi ya da milletvekillerinden hangisi gidip bu işi takip etti? Çünkü bu iş takip süreciyle alakalıdır. Sen takip etmezsen öbür taraftaki adam yapar. Danıştay’ın her konuyu bilecek diye bir hali yok. Karşı tarafta Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) genel müdürlük düzeyinden işin uzmanı, maden ve jeoloji mühendisleri tarafından takip yapıldı. Onlar oraya gidip bir sıfatla bir şey söylediği zaman siz takip etmezseniz, yanlış da bilgi verir doğru da bilgi verir. Ama maç bitti mi, henüz bitmedi.”
“TESİS KURMAYACAKLAR”
İlgili firmanın Elazığ’da bir tesis kurup kurmayacağı yönündeki sorumuzu da yanıtlayan Maden Mühendisi Günay, şunları kaydetti: “Tesis kurmayacaklar. Siz de olsanız kurmazsınız ben de olsam kurmam. Çünkü aşağı yukarı böyle bir tesisi kurmanın maliyeti en aşağı 150 milyon dolar. Buraya en yakın yerde Merzifon’da kendi tesisi varken niye yatırım yapsın adam? Oraya taşıyacaktır. Bu zaten ekonomiktir. Burayı sadece konsantre tesis haline getirecektir. Maden’de zaten çalışan böyle bir tesis var onun gibi bir tesis kuracaktır ve zenginleştirmeden sonra alıp götürecektir ürünleri ve Merzifon’da metal haline getirecektir.”
“TAŞERONLUK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Süreçle ilgili bireysel çıkarların ön plana çıktığını ve birlik beraberliğin sağlanamadığını söyleyen Günay, açıklamasında son olarak: “Biz her zaman taşeronluk yapıyorduk bundan kurtulalım istemiştik, üretimin de içerisinde olalım bu sayede yan ürünler için tesisler de kurulur diye hayal etmiştik ama olmadı. Elazığ göç veren, işsizliğin tavan yaptığı bir şehir haline geldi bunlara da katkısı olur diye düşünmüştük ama gördüğümüz kadarıyla biz taşeronluk yapmaya meraklıyız. Ben kazandım mı gerisi önemli değil diye düşünüyoruz. Elazığ ben kavramından biz kavramına geçiş yapabilseydi bugün bu halde olmazdık” ifadelerine yer verdi.
AÇIKLAMA BEKLENİYOR
Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan’ın madenlerle ilgili tek başına vermiş olduğu büyük mücadele ve Ak Parti’nin o dönem yaptığı ortak açıklamanın yanı sıra Danıştayın kararıyla ilgili ikidar kanadından tek bir açıklama bile gelmedi. Kamuoyu özellikle Ak Parti Elazığ Milletvekillerinden ciddi bir lobi faaliyeti yürütmesini bekliyor ve tesisin Elazığ’da kurulması konusunda bir girişim bekliyor.
MUHALEFET VE STK’LAR DA SÜRECE DAHİL OLMALI
Kamuoyu aynı zamanda çıkarılacak rezervlerin Elazığ’a değer katmasını sağlayacak bir tesisin Elazığ’a kazandırılması için başta muhalefet olmak üzere özellikle ekonomiyle alakalı STK’ların sessiz kalmak yerine konuyu gündemde tutmasını ve yürütülecek lobi faaliyetlerine dahil olmasını bekliyor.