ANKARA - BHA
"Modern Türk konutu dediğimizde kafamızda bir imge yok" diyen Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, konutun yalnızca barınma değil, aynı zamanda yaşam biçimi ve kültürel değerlerle şekillenen bir mesele olduğunu vurguladı.
Modern Türk konutu kavramsal olarak boşlukta
Elips Haber'de yer alan habere göre, Programda “Modern Türk konutu dediğimizde kafamızda pek canlanan bir şey yok” diyen Prof. Dr. Şahin, Türkiye’de konut üretiminin tarihsel ve kültürel bir birikimden yoksun olduğunu savundu. Japon ya da İskandinav konutları denildiğinde zihinde canlanan net imgelerin Türkiye için geçerli olmadığını söyledi.
Konut tercihi bir yaşam felsefesidir
Şahin, insanların konut tercihlerini yaşam anlayışları doğrultusunda şekillendirdiğini belirtti. “Hayatım boyunca biriktirdiğim parayla en büyük evi almalıyım” diyenlerin yatırım odaklı yaşadığını; “Küçük olsun, ihtiyacımı karşılasın” diyenlerin ise yaşamı deneyimlemeye öncelik verdiğini ifade etti.
Türkiye’de konut yatırım aracı olarak görülüyor
Türkiye’de konutun bir yaşam alanından çok yatırım aracı olarak görüldüğünü vurgulayan Şahin, bu durumun şehir planlamasını doğrudan etkilediğini söyledi. “İhtiyaçtan fazla konut inşa ediyoruz. Yeşil alan ya da sosyal tesis yerine hep konut planlıyoruz çünkü konutun değeri artıyor” dedi.
Plansız büyüme çevresel ve kültürel sorunlar doğuruyor
Konutun sadece bireysel bir tercih değil, bir kentin genel planlamasıyla da ilgili olduğunu belirten Şahin, coğrafi olarak uygun olmayan alanların bile konuta açıldığını ve bunun hem çevresel hem sosyal sorunlar doğurduğunu ifade etti.
Büyük evlerin içinde yalnızlaşan yaşamlar
Şahin, iki kişilik ailelerin büyük metrekareli evlerde yaşamasının ekonomik ve sosyal açıdan sürdürülemez olduğunu dile getirdi. “160 metrekarelik ev alıyorlar ama birbirlerini gün boyu görmüyorlar, iletişim mesajla sürüyor. O evi temizlemek, ısıtmak bile başlı başına bir maliyet” şeklinde konuştu.
Konut sektörü ile mobilya kültürü arasında uyumsuzluk var
Türkiye’de mobilya sektörünün ve konut mimarisinin birbirine uyum sağlamadığını ifade eden Şahin, hem büyük evlerin doldurulamadığını hem de küçük evlerin işlevselliğinin sağlanamadığını söyledi. Bu durumun tüketim alışkanlıklarıyla konut üretimi arasında ciddi bir kopukluk yarattığını belirtti.
Konut kültürü toplumsal değerlerle şekillenmelidir
Elips Haber'de yer alan habere göre, Prof. Dr. Şahin, konutun yalnızca fiziksel bir alan değil, kültürel bir ifade biçimi olduğunu vurguladı. “Her toplumun kendine özgü bir konut kültürü vardır. Ama biz bu kültürü oluşturamadık, trendlerin peşinde sürükleniyoruz” dedi.
Plastik leğenden daha az düşünülmüş bir üretim alanı
Şahin, Türkiye’de konut üretiminin ciddiyetle ele alınmadığını belirterek, “Bugün Türkiye’de konut üretimi, maalesef plastik bir leğen üretiminden daha az düşünülerek yapılıyor” ifadesiyle durumu eleştirdi. Ona göre Türkiye, hâlâ kendi toplumuna, kültürüne ve geleceğine uygun bir konut anlayışını geliştirebilmiş değil.