10359,14%0,27
40,18% 0,24
47,01% -0,03
4330,64% 1,10
6897,23% 0,94
ANKARA-BHA
Türkiye’de sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunlara karşı sendikal mücadele yürüten HEKİMSEN, son dönemde hazırladığı kapsamlı yasa tasarısıyla dikkat çekiyor. 141 maddeden oluşan ve hekimlerin özlük haklarından malpraktise, fitoterapiden ilaç üretimine kadar birçok başlık içeren bu tasarıyı Meclis Sağlık Komisyonu’na sundu. HEKİMSEN Genel Başkanı Dr. Adil Kurban, teknik nedenler dolayısıyla tasarıyı doğrudan TBMM'ye sunamadıklarını belirtirken mevcut formatın teknik olarak değişmesini beklediklerini dile getirdi:
“Biz Meclis’e sunamadık. Keşke sunabilmiş olsaydık. Meclisimiz eminim bunu büyük bir destekle kabul ederdi. Meclis Sağlık Komisyonumuza sunduk. İnşallah onlar bunu geçirecek. Fakat yasa tasarısında bir format değişikliği söz konusu. Hazırladığımız tasarı hemen yasaya çevrilebilir formatta. Onların istediği ise bu değil. Eskisi nedir, yenisi nedir, değişen nedir, gerekçesi nedir? Böyle bir çalışma istiyorlar.”
141 maddelik yasa tasarısının Temmuz ayı içinde revize edilerek tekrar sunulacağını söyleyen Kurban, “Tasarının en kritik başlıklarından biri malpraktis. Tabipler Birliği’ne ilişkin düzenlemeler, deontoloji, özlük hakları gibi konular yer alıyor. Bu yasa tıbbı zirveye çıkaracak” dedi.
Kurban, tasarıda fitoterapi kökenli ilaç ham maddesi üretimi gibi radikal vizyonlar da olduğunu kaydederek, “Bizim binlerce yıllık fitoterapi kültürümüz var. Bu, Hipokrat’tan çok önceye dayanıyor. Bu birikimi bugünün bilimiyle birleştireceğiz. Türkiye, ilaçta dünya devi olacak” ifadelerini kullandı.
GETAT alanındaki çalışmaları bilimsel çerçeveye oturtmak istediklerini vurgulayan Dr. Kurban, HEKİMSEN’in bu yöndeki akademik yayınları desteklediğini belirtti.
Yasanın hazırlanma sürecinde yalnızca hekim hakları değil, hastaların da merkezde olduğunu vurgulayan Kurban, şunları söyledi:
“Biz kendimize çuvaldızı da batırdık, iğneyi de batırdık. Ne bir fazla, ne bir az. Tıbbın geleceği için, hekimin ıvır zıvırla uğraşmaması için, sanatını icra edebilmesi için bu yasa şart. Hekimler hükümetle ters düşmeden çalışabilmeli. Bu yasa 11 bölümden oluşuyor. Yaklaşık 7’si izinler ve özlük haklarıyla ilgili.”
İzin ve ek ödeme sistemindeki adaletsizliklere dikkat çeken Kurban, aile hekimlerinin ciddi mağduriyet yaşadığını ifade etti:
“Aile hekimleri izin haklarını kullanamıyorlar. Kullanınca inanılmaz bir hasta yoğunluğuyla karşılaşıyorlar. Hastanedeki hekim de izne çıkamıyor. Çünkü maaşlarının yarısından fazlası ek ödeme. İzne gittiğinde bu kesiliyor. Geçinemez hale geliyor.”
Hekimlerin aldığı eğitimin zorluğunu istatistiksel verilerle anlatan Kurban, toplumun bu çabayı yeterince bilmediğini söyledi:
“Tıp fakültesi eğitimi, standart bir lisans programının 3.2 katı ders saatine sahiptir. Üç fakülte okusak o kadar etmiyor. Ankara Tıp mezunuyum. Benim dönemimde öğrencilerin yüzde 15’i en az bir kez okuldan atılırdı. Eğitim süresi uzun ve yoğun. Bunun karşılığında aldığınız maaş ise komik rakamlar.”
Hekimlerin psikolojik olarak yıprandığını, takdir görmediklerini dile getiren Dr. Kurban, mesleğin cazibesini yitirdiğini belirtti:
“Hekimlik çok zengin olunacak bir meslek olsun demiyoruz. Ama muhtaç olmayacak şekilde yaşamalılar. İnsanlar ‘Niye hekim olayım?’ diye soruyor artık. Hem dayak ye, hem maaşını alamama, hem herkesin saygısızlığı... İlmi ve sanatı takdir edilmeyen bir yerde gelişme olmaz. Dışarıdan doktor ithal etseniz bile burada mutlu olmazlar. Yapay zekâ da bu boşluğu dolduramaz.”