14182,78%0,27
42,79% 0,18
50,19% 0,06
5958,08% 0,06
9607,06% 0,00
AYDIN (BHA) SELMA AYDIN
Antalya’nın Alanya İlçesine bağlı kırsal Gümüşkavak Mahallesinde yaşayan evli ve 4 çocuk annesi, 45 yaşındaki Helime Nural, Facebook’ta 23 Nisan 2024’te ‘Helime’nin Yaşamı’ isimli bir sayfa oluşturdu. Helime hanım, bu sayfada sabahtan akşama kadar bir köylü kadının tüm yaşantısını doğal haliyle ve ahlak kuralları çerçevesinde aktaran fotoğraf ve videolar paylaşmaya başladı. Paylaşımları yurt içinden ve yurt dışından büyük ilgi gören Nural’ın takipçileri, her geçen gün çoğalarak, yaklaşık 1,5 yılda 900 bine ulaştı.
Birkaç yıl öncesine kadar sosyal medya kullanmayı bilmediğini, sayfasını da çocuklarının açtığını ifade eden Helime Nural, “Benim fenomen olmak, çok sayıda takipçiye ulaşmak gibi bir niyetim ya da hedefim hiç olmadı. Facebook sayfasını çocuklarım, kendilerini ve tanıdıklarımı, eşi dostu takip etmem için, eğlence amaçlı açıverdiler. Fotoğrafları ve videoları nasıl paylaşacağımı gösterdiler. Ben zaten çok yoğunum. Köyde yaşayanlar bilir, köylünün işi sabah ezanından yatsı namazına kadar hiç bitmez. Fırsat buldukça, çocuklarımın gösterdiği şekilde o an, o gün ne yaşadıysam, ne iş yaptıysam paylaşmaya başladım. Yaptığım ekmeği, pişirdiğim yemeği, kaynattığım sütü… İneklerimi, keçilerimi, tarla bahçe işlerimi paylaştım. Köylük yerde olduğumuz için çevremdekiler önceleri garipsedi, yadırgadı, belki de yakıştıramadı. Ben bunlara aldırış etmeden paylaşım yapmaya devam ettim. Yanlış bir şey yapmıyordum. Ahlak kuralları çerçevesinde abartmadan, yalan katmadan yaşantımı aktardım. Bazen pişirdiğim yemeğin nasıl yapıldığını anlattım, yeri geldi örf ve adetlerimizi” dedi.
Yaptığı doğal paylaşımlar ilgi gördükçe, istikrarlı bir şekilde aktarımlarda bulunmayı sürdürdüğünü ifade eden Nural, “Sosyal medya, kötü bir alan gibi gösteriliyor, insanlar çekiniyor. İlk başta ben de öyleydim. Gün geçtikçe gördüm ki, sosyal medyadaki iyilerin sayısı kötülerden daha fazla. İyi ya da kötü olmak zaten sizin elinizde. Benim sayfamı takip edenlerin tamamına yakını iyi insanlar. Mutlaka içlerinde kötüler de vardır ama bizim kötülerle, kötülüklerle işimiz olmaz. Benim çok sevdiğim, saygı duyduğum, iyi bir eşim, kendi ahlak ve kültürümüzle yetiştirdiğimiz çocuklarım, yani güzel bir ailem ve mutlu bir yaşantımız var. Facebook’taki bu sayfam sayesinde de çok büyük bir ailem oldu. Paylaştığım bir yemeğin nasıl yapıldığının ayrıntılarını ya da bahçemdeki bir çiçeğin nasıl yetiştirdiğini mesajla soranlar oluyor. Samimiyetine inandığım herkesin mesajına cevap vermeye çalışıyorum. Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından çok iyi dostluklar, arkadaşlar edindim. Çoğu, bizi kendi ailelerinin bir parçası gibi gördüğünü, paylaşımlarım geciktiğinde endişelendiklerini söylüyor” diye konuştu.
Yaşadıkları Dim Gümüşçay Köyü’nün Alanya’ya 40 kilometre uzaklıkta bir orman köyü olduğunu ve köylerinden 40 kilometre mesafede yaylalarının bulunduğunu dile getiren Helime Nural, “Hem köydeki, hem yayladaki yaşantımızı, yaptığımız işleri, sebze ve meyvelerimizi paylaşıyorum. Benim paylaşımlarımın hiç biri kurgu değil. Ne yaşıyorsak, onu geciktirmeden takipçilerime aktarıyorum. İçeriklerimin tamamı doğal. Üzerlerinde hiçbir oynama yapmıyorum. Sabah eşim işe, çocuklarım okula giderken onları çekip paylaşıyorum. Sonra küçük oğlumla kümeste topladığımız yumurtaları. İnekleri sağarken de paylaşıyorum, sütlerini kaynatırken kesik, yoğurt, kaymak yaparken de. Misafirliğe gelen akrabalarımdan, komşularımdan rızası olanların sohbetlerini, birlikte yiyip içtiklerimizi paylaşıyorum. Akşam eşim ve çocuklarımla yediğimiz mısır patlatmasını, meyve sinisini sayfamda takipçilerime aktarıyorum. Amacım gösteriş yapmak, biz şunu, bunu yiyoruz demek değil. Göz hakkı için de helallik istiyorum. Dileyen buyursun, gelsin diyorum. Bazen gelenler de oluyor. Bizim gönümüz de, soframız da herkese açık” dedi.
Doğallığı ve şivesi ile yaklaşık bir milyonluk kitleye ulaşan Nural, “Benim takipçilerim arttıkça, etrafımda sosyal medyaya mesafeli yaklaşan çoğu kişi, bunu nasıl başardığımı sormaya başladı. Herkese yardımcı olmaya çalışıyorum. Sosyal medyada benim tarzımda paylaşımlar yapan ahlaklı ve iyi insanlar çoğalsın istiyorum. Kız kardeşim, kendi kızım ve çevremdeki birçok kişi beni örnek alarak 10 binlerce, 100 binlerce takipçiye ulaşan sayfalara sahip oldu. Ben onlarla da gurur duyuyorum. Bu süreçte eşimin çok büyük desteğini gördüm. Allah ondan razı olsun. Bana güvendi. Kötü bir şey yapmadığımı, yapmayacağımı zaten biliyor. İnsan kendisini bildikten sonra, Allah’ın izniyle hiçbir şey olmaz. İyilerin ve iyiliklerin olmadığı yerlerde hep kötülükler çoğalıyor. Ben de sosyal medyadaki iyi örneklerden bir olabildiysem, ne mutlu bana. Köyümüzün, Alanya’nın, Antalya’nın, Türkiye’mizin tanıtımına katkı sunabiliyorsam, Yörük kültürünün ve köy yaşantısının gelecek kuşaklara aktarılmasına vesile olabiliyorsam, bu gurur bana yeter. Köy hayatına özlem duyan ancak içinde bulundukları şartlar gereği bunu gerçekleştiremeyenlerin özlemlerini giderebiliyorsam, bu da beni çok mutlu eder. Ben aynı tarzda paylaşımlarıma fırsat buldukça, Allah ömür verdikçe devam edeceğim. Diğer sosyal medya platformlarında da sayfalarım var ama ben belki yaşım gereği Facebook’taki kitleyi daha samimi ve doğal buluyorum. O nedenle paylaşımlarımın büyük çoğunluğunu Facebook’taki ‘Helime’nin Yaşamı’ isimli sayfamda yapıyorum. Beni samimi bulan tüm takipçilerimin ve dostlarımın sayfamı kendi dostlarına, kitlelerine tavsiye etmeleriyle bu ailemin milyonlarla ifade edilen sayılara ulaşacağına inanıyorum. Sosyal medyada fenomen olmak isteyenlere de tavsiyem; doğal ve ahlaklı olsunlar yeter” diye konuştu.
