Doç. Dr. Sibel ÖZCAN, Algoloji bölümüne başvuran hastaların yüzde sekseninin bel fıtığı hastaları olduğunu, bunun yanında boyun fıtığı, Trigeminal Nevralji ve kanser hastalarına (kanser ağrılı hastalara) tedavi imkânı sunduklarını, hastalara hem ilaçla tedavi uyguladıklarını hem de girişimsel tedaviler uyguladıklarını dile getirdi.
Dr. ÖZCAN, kendilerine başvuran hasta potansiyelinin çoğunluğunu bel ve boyun fıtığı hastaları, cerrahi endikasyonu olmayan ameliyat gerekmeyen veya ameliyat önerilen fakat ameliyatı kabul etmeyen hastalar olduğunu dile getirdi. 
Dr. ÖZCAN, fıtık hastalığı ilerlemiş olan hastaları cerrahiye kendilerinin de yönlendirdiğini ancak bu hastaların çoğunluğunun cerrahi işlemi kabul etmeyip kendilerine başvurduklarını, başvuran bu hastalara girişimsel ağrı tedavisi uyguladıklarını, bel veya boyun fıtığının olduğu yere çeşitli teknikler ile iğne veya katater ile tam olarak fıtığın olduğu yere girip kortizon denilen ilaç enjeksiyonu yaptıklarını sözlerine ekleyen ÖZCAN, kortizonun hem fıtığı küçülttüğünü hem de oradaki siniri tamir ederek hastanın ağrısını giderdiğini sözlerine ekledi.
Fırat Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Sibel ÖZCAN, bu hasta gruplarında radyofrekans tedavisi uyguladıklarını, Radyofrekans tedavisinde hastanın ağrıya sebep olan sinirine girerek oraya Radyofrekans işlemi yaptıklarını dile getirirken işlemlerinde skopi ile görüntüleme yaptıklarını söyledi.
Doç. Dr. Sibel ÖZCAN, diğer bir hasta grubu olan Trigeminal Nevralji hastalarının tedavisinin oldukça zor olduğunu, ilaca dirençli hastalarda Trigeminal Nevraljiye sebep olan sinire girip oraya Radyofrekans tedavisi uyguladıklarını belirtti.  
Dr. ÖZCAN, Algolojinin hasta grubunun çok geniş olduğunu, nadir başvuran periferik arter hastalığı, çeşitli nevraljilere de girişimsel tedaviler uyguladıklarını, diz ağrılarında eklem aralığına girip enjeksiyon işlemi yaptıklarını ifade etti.
Dr. ÖZCAN, bir diğer geniş hasta gruplarının ise kanser hastaları (kanser ağrıları) olduğunu, kendilerine genellikle tanı almış, kemoterapisini olmuş, ameliyatını olmuş, kanser hastalarının başvurduğunu, ileri evre ağrısını dindiremedikleri hastaları yatırarak tedavi ettiklerini, bu hasta grubunda çok daha güçlü ağrı kesiciler kullandıklarını, diğer hastalarında tedavilerini ayaktan tedavi şeklinde yürüttüklerini belirtti.