14 Mayıs’ta yapılacak milletvekilliği genel seçimlerinde Elazığ’dan bağımsız aday olduğunu açıklayan ve il seçim kuruluna müracaat eden Ali Özcan, Cumhuriyet Meydanın Vatandaşlarla bir araya geldi.

Daha önceki seçimlerde de Elazığ’dan milletvekili adayı olduğunu anımsatan Bağımsız Milletvekili Adayı Ali Özcan, Elazığ’ın öz evladı olduğunu söyleyerek şunları söyledi:

2011 yılında Parti Teşkilatı İstanbul'dan değil Elazığ'dan Milletvekili olarak başvurmadığım halde beni görevlendirdi. O gün öyle bir destek verdiniz ki hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum ve minnettarım.

Dışarıdan gelenler kendini toprağın evladı öz evladı olarak tanıtacaklar. Elazığlı olmak kolay değildir. Burada doğacaksın, burada büyüyeceksin, ailenin ocağı burada tütecek. Senin izin olacak burada. Hatır izin olacak, gönül izin olacak. Gönül izin yok, hatır izin, yok devletin gücüyle gel buraya; ''Ben Elazığlıyım de'' Elazığlılık başka bir şeydir.

''2011'den sonra 2015'te ben yine size gelmek istedim. Sizin milletvekili adayınız olmak istedim Sayın genel başkanla görüştüm. ''İstanbul'da ön seçim yapacaksınız. Yıllarca parti içerisinde demokrasiyi savunmuş, ön seçimi savunmuş bir arkadaşınızım. Hiçbir genel başkanın benim üzerinde bir imzası yoktur. İddia ediyorum. Yıllarca ön seçimi savunan Ali Özcan İstanbul'da ön seçime girdi. Ön seçimden çıkarak, İstanbul milletvekili oldum. Ne oldu İstanbul milletvekili olunca? Sizden koptu mu? Mecliste konuştum. Elazığ'ı konuştum. Elazığ'ın 4 milletvekili vardı. Ben 5. milletvekiliyim dedim. Elazığ'ın deprem problemlerini söyledim, Elazığ'ın yatırım problemlerini söyledim, Elazığ'ın kalkınması için, eğitimi için, sağlığı için ne yapılması gerektiğini söyledim.

Sizden gönül olarak asla kopmadım. Sizin bir evladınız ve bir kardeşiniz olarak o dönem bittikten sonra 2018'de ön seçim yapılmadı. İyi Parti ile de bir ittifak vardı. Ben sayın genel başkanımdan Elazığ'ı talep ettim. Dedim ki; ''Sayın Genel Başkanım. Şimdi iyi Parti ile bir ittifak var 2011'de bu Elazığlılar her şeye rağmen bu Elazığlı kardeşlerim, Gakkolarım, bacılarım, gençlerim beni istiyorlar. 45 bin oy vermiş insanlar, ben o ittifakta partiye 15-20 bin daha alırım,2 vekil getiririm. Eğer getirmezsem siyaseti bırakırım.'' dedim. Halkın huzurunda hemşerilerimin huzurunda bunu söylüyorum. Yalansa yalan diyecekler .Dolayısıyla ben bunu söyledikten bir hafta sonra, Parti Meclisi belli olmadan bir başka ilin milletvekilini bir başka ilin çocuğunu buraya milletvekili olarak atadılar, suç işlediler. O gün partimi sıkıntıya soymayayım düşüncesiyle hareket ettim. Parti terbiyesiyle yetişmişim, parti kültürü ile yetişmişim. Siyaseti ahlaklı ve açık olarak yapan bir adamım. Kapalı kapılar ardında siyaset yapmadım bugüne kadar ve yapmayacağım. Bu gün burada, bu Cumhuriyet Meydanı'nda size söz veriyorum. Parti meclisi belli olmadan milletvekilliğini kabul etmek bana göre etik değildir. Başkaları bunu etik görebilir. Dolayısıyla o gün Cumhurbaşkanlığı seçimi de vardı, sesimizi çıkartmadık. Bunu kızılcık şerbet manasında düşündük. Kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik dedik.''

 

''2021'den beri Sayın Genel Başkanla yaptığım görüşmeler ve de televizyonda sizlerle paylaştığım düşüncelerinde biliyorum ki Elazığ'da ön seçim yapın örgüt karar versin. Cumhuriyet Halk Partisi Sayın Genel Başkanımız ne diyor? '' Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandıracağız' diyor. Eğer demokrasi bizim önceliğimiz ise, parti içi demokrasi bizim önceliğimiz ise; o zaman ne yapacaksınız? Sandığı kuracaksınız, halka soracaksınız, örgüte soracaksınız. 30 yıldır bu partinin bütün milletvekillerini genel başkanlar soruyorlar. Tanımadığımız, selam vermediğimiz, tokalaşmadığımız insanları gelip sandıktan Milletvekili olarak çıkartıyorsunuz. Oldu mu şimdi bu? Ben geldim burada herkesin elini sıktım. Çıksınlar, gelsinler bu meydana. Yüzleri varsa bu milletin ellerini sıksınlar da göreyim.''

'Milletvekili olmuş, halkın iradesi ile aday olmuş, iktidar olmuş adam ilaç olur size. Şimdi genel başkanların belirlediği milletvekilleri, kendisine ve vicdanına ters gelse bile, genel başkanları aşma imkanları var mıdır,? Yoktur. Ama ben halktan yetki almışsam, halkın iradesiyle milletvekili olmuşsam benim sorumluluğum size aittir. Siz yetkinizi bana vermişsiniz, sizinle vereceğim karara Allah'tan başka hiç kimse müdahale edemez.

'Makam, başkanlık, vekillik konusunda kim olursa olsun; siyasetten ve siyasetin verdiği koltuktan, makamdan kimse para kazanmayacak. Kimse zenginleşmeyecek. Size söz veriyorum; bugüne kadar olanlara karışmıyorum, ama bundan sonra Elazığ'da, ben de dahil olmak üzere, seçilsem veya seçilmesem, bu meydanda söz veriyorum. Koltuğundan zenginleşme düşüncesi olan veya onu yapan insanlar sorunu da halledeceğim, cevabını da ben vereceğim.''

Ben Elazığ'ın öz evladıyım. Bu gerçeği kimse değiştiremez. Gücüm yettiği, nefesim yettiği sürece Elazığlı hemşerilerimin yanında olacak Elazığ'a hizmet edeceğim dedi. Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu cümle ne kadar güzel? Ben genel başkanlığa, Genel merkeze de eğilmem. Örgütüme, teşkilatıma ceket iliklerim. Ben size de halkıma da arkadaşlarıma da, Gakkolarıma da, bacılarıma da, hele hele gençlere, hele hele kadınlara diz çökerim. Ben diz çöken bir milletvekiliyim. sizin için, sizin haklarınız için Elazığ'ın hakları için, Elazığ'ın yatırımı için, kalkınması için, eğitimi için, işi ve aşı için, size diz çöken adam, eğer yapmazsa ona ayağa kalkacak kadar gücü ve kuvveti olan bir Ali Özcan olarak emrinizdeyim.''