HAZARSAM Kurucu Başkanı olarak hem bu kurum çatısı altında hem de bireysel olarak verdiği mücadelelerle Elazığ’ın daha gelişmiş daha kalkınmış ve daha müreffeh bir il olması için mücadele eden Prof. Dr. Bilal Çoban, son günlerde kamuoyunda geniş bir yer bulan ve oldukça beğenilen bir çalışmaya imza attı. 

“Elazığ’ın Kurtuluş Planı” olarak açıklanan çalışma, 10 ana sektör ile ilçeri içeren ve her hafta salı günleri kamuoyuna duyurulan SWOT analizlerinin, yapılması gerekenlerle harmanlanmasıyla ortaya çıkıyor. Bu plan, yaklaşık 11 yıl sürecek çalışmalarla 2034 yılında yani Elazığ Vilayetinin merkezinin Harput ilan edildiği ve bir nevi Elazığ’ın il hüviyetini kazandığı 1834 yılının üzerinden tam 200 yıl geçmesinin ardından Elazığ’ın Türkiye’de ilk 10 il arasına girmesini amaçlıyor. Kısacası Elazığ’ı 200’üncü yılında Türkiye’de yaşanabilir ilk 10 şehir arasına taşımayı hedefliyor da diyebiliriz.

Sevgili okur, izninle başlarken kısa bir düşüncemizi ifade etmek istiyoruz. Bizler artık bu şehirde yapılmayanları değil, projeleri, fikirleri, müjdeleri konuşmak istiyoruz ve o yüzden bu analizi çok ama çok önemsiyoruz. Bizlere proje konuşma fırsatı veren Sayın Prof. Dr. Bilal Çoban’a sonsuz teşekkürler.

Bundan sonrasını 3 başlıkta inceleyelim ve biz soralım Sayın Prof. Dr. Bilal Çoban Hocamız anlatsın isterseniz…

1- ELAZIĞ’IN KURTULUŞ PLANI NEDİR?

*Sayın Hocam, “Elazığ’ın Kurtuluş Planı” nedir, bu fikir nasıl doğdu ve neden 2034?

“Elazığ’ın kendi içinde ve bölgesindeki konumu, Türkiye’deki pozisyonu dikkatli incelendiğinde artık ciddi bir gelecek stratejisi çizmenin zamanının geldiğine inandık. Arkadaşlarımızla bir araya geldik ve 2023 sonrası herkes bir plan yaparken dedik ki Elazığ’ın da bir planı olsun. Bunun da hem başlangıcı hem bir hikayesi olsun diye bir 2034 planı hazırlama fikri doğdu. 2034 planı, 1834 yılında Harput’un Elazığ Vilayeti’nin merkezi olmasından hareketle 200’üncü yıl olma niteliğinden doğmuştur. Yani 200’üncü yılımız olan 2034 yılında bir gelecek projeksiyonu oluşturalım istedik. Yaklaşık 11 yıllık bir projeksiyon oluşturduk. Herkesin 2023’ü, 2053’ü ve 2071’i varken bizim de bir gelecek projeksiyonumuz olsun istedik. Temel sorumuz şu: 2034 yılında 200’üncü yılımızı kutlarken nerede bir Elazığ görüyoruz?

Artık iller, iyi bir çevre ve daha iyi yaşam kalitesini hedefleyen uzun dönemli planlar yapmak zorundadır. Bir bölgedeki ya da ildeki fiziki altyapı, sosyal ortam, çalışma şartları, gelişmişlik durumu ve doğal şartlar, o bölge ya da ilin halkına sunduğu yaşam ortamının standardında belirleyici olmaya başlamıştır. Nitekim insanların da o bölgede uzun dönemde kalıp kalmayacaklarına ilişkin kararlarında, onlara sunulan bu imkân ve şartlar etkili olmaktadır. Kentlerin geleceğinin kurgulanması sürecinde; yol haritaları, stratejik planlar ve vizyon planlarının önemi büyüktür. Kentleri sistematik bakış açıları ile görmemizi sağlayan planlar; ‘Neredeyiz?’, ‘Nereye gitmek istiyoruz?’ ve ‘Nasıl gidebiliriz?’ temel sorularının yanıtlarını, kentteki aktörlerin katılımı ile cevaplar. Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları (SEGE) politika, strateji ve kamu uygulamalarına girdi sağlamak amacıyla Türkiye’deki Düzey-2 bölgelerinin, illerin ve ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişliklerini nesnel olarak ölçen ve karşılaştıran analiz çalışmalarının 2022 yılı sonuçları, İlçelerimiz bakımından durum son derece kötüdür. 973 ilçe içerisinde, sırasıyla Keban 563, Kovancılar 576, Karakoçan 621, Maden, 708 Ağın 736,  Sivrice 755, Baskil 788, Alacakaya 798, Palu 806, Arıcak 928. sıradadır. Görüleceği üzere İlçelerin durumu hiç de iç açıcı değildir ve makas çok açıktır.  Onun İçin de İlçeler için ayrı kalkınma planları, kurtuluş planları yapmak gerekiyordu.”

**Kurtuluş Planı içerisinde hangi sektörler var?

Sektörel ve kurumsal çalışmalar yaparken bazen bazı kurumlar ön plana çıkarken bazen de bazı kurumların işlemesinde aksaklıklar meydana gelebiliyor. Ancak bir hedef konulduğunda ve bir gelecek projeksiyonu oluşturulduğunda herkes aynı oranda aynı duygu etrafında toplandığında ortaya bir şey çıkıyor. Bizim çalışmamız 10 ana sektör ve ilçelerimizden oluşuyor. Sektörlerimiz: Sağlık, turizm, tarım ve hayvancılık, sanayi ve ticaret, gençlik ve spor, kültür, madencilik ve mermer, eğitim, su ürünleri, lojistik. İlçelerimiz: Ağın, Arıcak, Alacakaya, Baskil, Karakoçan, Keban, Kovancılar, Maden, Palu, Sivrice. 

 *** Kurtuluş Planları nasıl hazırlanıyor?

“Türkiye’deki pandemi süreci veya dünyadaki ekonomik krizle birlikte Elazığ bir de deprem yaşamış bir şehir. Dolayısıyla buranın daha ciddi bir şekilde masaya yatırılması gerekiyor diye düşünüyoruz. Bizler de kalkınma planlarını devlet, kurtuluş planlarını halk yapar dedik ve 2034 için Elazığ’ın kurtuluş planını oluşturduk. Bütün sistemde önce SWOT analizi ile başladık. Güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler. 

Bu dört aşamada:

•    Güçlü yönleri daha güçlü nasıl yaparız, geleceğe nasıl taşırız,

•    Zayıf yönleri, güçlü yönlere nasıl çeviririz, bu zayıflıkları nasıl güçlendiririz,

•    Yakın ve uzak tehditler nelerdir, bunlar nasıl bertaraf edilir ve şehrin menfaatine nasıl dönüştürülür, 

•    Fırsatları en kısa zamanda nasıl değerlendiririz,

Soruları üzerinden tüm sektörlere 11 yıllık projeksiyonumuzu sunduk.” 

2-    ELAZIĞ’IN KURTULUŞ PLANI NEYİ AMAÇLIYOR?

*Sayın Hocam, hiç şüphesiz her çalışmanın her projenin ve her girişimin bir amacı vardır. Peki Elazığ’ın Kurtuluş Planı çalışmanız neyi amaçlıyor?

 “Amacımız Elazığ’ın Türkiye genelinde ilk 10 içerisinde yer alan bir şehir olmasıdır. Bunun için yapılması gerekenler olduğunu düşünerek öncelik 10 sektör belirledik. Bunları yaparken Elazığ’ın daha önce güçlü olduğu yönleri ele aldık. Mesela Elazığ, geçmiş yıllarda bir eğitim şehri olabilmiş ve Türkiye’de birinciliği elde edebilmiş dolayısıyla Elazığ tekrardan bir eğitim şehri olabilir diye düşündük ve 2023 ile 2034 yılları arasının eğitim planını oluşturduk. Bunu yaparken de Elazığ’da eğitimin güçlü/zayıf yönlerini, fırsatları/tehditleri ortaya belirledik ve bu 11 yıllık süre içerisinde yapılması gerekenleri de bir projeksiyon olarak ortaya koyduk. Aynı zamanda hem dünyada hem de Türkiye’de eğitim sektörünü masaya yatırarak bir harmanlama yaptık. Sonuç olarak eğitimde geç kalmamamız lazım ve şunların yapılması lazım dedik.

Elazığ’ın Kurtuluş Planı, Elazığ’ın güçlü ve zayıf yönlerinin, fırsat ve tehditleri belirlenmiş, il vizyonu, sektörel vizyonların ve politikaları bütüncül bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Elazığ’ın güçlü olduğu alanlar ile iyileştirmeye açık alanlarını, üreteceği ürünlere yönelik riskler ve yararlanabileceği fırsatlar analiz edilerek politikalar ortaya konulmuştur.

Elazığ’ın Kuruluşunun 200. Yılı olan 2034 yılına kadarki süreç detaylandırılırken, Elazığ’ın mevcut durumu dikkatle gözden geçirildi, belirlenen 10 Sektörde hangi projelerin hayata geçirilmesi gerektiği belirlendi, içsel ve dışsal faktörlerin olası etkilerinin analiz edilerek, Elazığ’ın Kurtuluş Planı hazırlanmış oldu. Hazırlık aşamasında, ilgili sektörlerdeki uluslararası eğilimler dikkate alındı, ülkemizin ulusal ölçekli planlardan, akademik çalışmalardan, yerel kalkınma planlarından ve ilimizde daha önce yapılmış projeksiyonlardan da istifade edildi.

Elazığ’ın kurtuluş Planı, her alanda rekabetçiliği ve verimlilik artışını sağlamaya odaklanmıştır. Plan, istikrarlı ve güçlü ekonomi, rekabetçi üretim ve verimlilik, nitelikli insan ve güçlü toplum, yaşanabilir bir şehir ve bütün sektörlerde problemini çözmüş bir kent olmayı hedeflemiştir.

Tüm sektörler açısından nihai olarak “daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Elazığ” vizyonunun gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu yaklaşımla, imalat sanayiinde belirlenen öncelikli sektörler başta olmak üzere, eğitim, tarım, hayvancılık, turizm, lojistik, maden, kültür, geçlik ve spor, sağlık ve su ürünleri sektörleri, öncelikli gelişme alanları olarak belirlenmiştir.

Elazığ’ın kurtuluş Planında, stratejik planların hazırlanmasında tüm kurumlara, önceliklerini belirlemede yön verecek bir gelecek projeksiyonu sunulmaya çalışılmıştır.” 

**Bu çalışmayı önemli kılan unsurlar nelerdir ve paydaşlarınızı kimler oluşturuyor? 

“Elazığ’ın Kurtuluş Planı” için şehrin tüm kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve iş dünyası ve medya ile kenetlenmesi ve verilen emeğin Elazığ’da karşılık bulması ve yatırımların bir an önce başlaması adına gayret edilmelidir.

Kaldı ki, Elazığ geçmişte de buna benzer çalışmalar yapmıştır. Hatırlayacak olursak; DAP çalışmaları, 1. Elazığ Ekonomi Kurultayı, Elazığ Kümelenme Çalışmaları, Elazığ Buluşuyor Projesi, Elazığ Lobi Çalıştayları, Elazığ Tanıtım Günleri, Elazığ İlinin İktisadi Gelişmesi Konferansı bunlardan öne çıkanlar olup, hepsinin temel hedefi Elazığ’ın kalkınma ve gelişmesini sağlamak, sorunları tespit edip çözümler getirmektir.

Elazığ’ın Kurtuluş Planı da aynı amaç ve hedefleri içermekte olup, eylem planını doğru okuyamaz ve hayata geçiremez isek bu çalışma da Elazığ adına yapılmış diğer çalışmalar gibi raflardaki yerini alacaktır.

Elazığ’ın kurtuluş Planı, şehrimizin her alanda verimliliği artırarak, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet gücü kazanmasına yönelik daha fazla değer üreten bir ekonomik ve sosyal kalkınma süreci öngörmektedir. Planda; ekonomide istikrar ve sürdürülebilirlik, beşeri, sosyal ve mekânsal gelişme alanlarında refahın artışı ve adil paylaşımı ile süreklilik arz eden bir gelişmişlik yönelimi öncelikli bir amaç olarak ortaya konulmaktadır.

3- MÜMKÜN MÜ?
*Elazığ’ın Türkiye’deki en gelişmiş ilk 10 şehir arasına girmesi bu projelerle mümkün müdür?

Böyle bir soruya birçok süslü ve iddialı cümle kurulabilirdi aslında ancak Prof. Dr. Bilal Çoban’ın cevabı çok ama çok net:

“Tüm projelerimize baktığımızda içerisinde bir çılgın proje yok. Hepsi yapılması gereken ve mümkün olan projeler ve Elazığ’ı 11 yılda Türkiye’de ilk 10 şehir arasında rahatlıkla dahil edilebilecek projeler.

Biz Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak; misyonumuz ve sorumluluklarımız gereğince çok ciddi bir emek verilerek bu noktaya getirilen “Elazığ’ın Kurtuluş Planı” ile; sürdürülebilir ekonomik büyüme, kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması, işsizlik sorununa çözüm olması, yaşanabilir iller sıralamasında Elazığ’ı ülkemizde ilk 10 il arasına sokması, bölgenin ve ülkemizin önemli çekim merkezlerinden biri olması, çevreye saygılı modern bir şehir, rekabet kabiliyeti yüksek ve insan kaynağının değerinin bilinmesi sonucunu bekliyoruz.

Bu beklentilerimizin karşılanması ve bu hedeflere ulaşılması noktasında, ulusal veya uluslar arası marka bir firmanın ya da bir yatırımcının kapısı çalınırken, öncelikle “yatırım dostu” bir ortamın oluşturulmuş olması gereklidir.

Oysa bugünkü Elazığ’a istisnalar hariç, profesyonel bir yatırımcıdan çok, memleket sevdası ile ancak sermayesini risk edecek yatırımcılar gelmektedir.

“Yatırım dostu” ortam sözde değil, ortaya konulan profesyonel eylemlerle karşılık bulmalıdır.

Bu çalışmada ifade edilen gelecek projeksiyonlarının devlet eliyle sağlanmaması ve Siyaset kurumunun aktif çalışmaması halinde, 5 yıl sonra yine aynı konuları konuşmaya ve yeni Kalkınma Planları yapmaya bu şehir maalesef devam edecektir.

Şehrimizin bir 5 yılının daha heba olmaması adına, eskiden olduğu gibi, “Bölgede Cazibe Merkezi,” “Doğunun Paris’i” olabilmek için, şehrin dinamiklerinin tamamının, ortak akılla ilimizi geleceğe taşımayı hedefleyen ELAZIĞ’IN KURTULUŞ PLANI’na sahip çıkacağına inanıyoruz.”

Peki bu gerçekten mümkün mü? Evet, biz de bunun mümkün olduğunu düşünüyoruz. Elazığ, ciddi bir tarihi birikime, eşine az rastlanır bir kültürel mirasa, proje üretebilecek kabiliyete, azma ve inanca muhakkak ki sahiptir. Yeter ki projeler konuşulsun ve yeter ki herkes elini taşın altına az da olsa koyabilsin…!

Bu analizi tüm Elazığlıları teşvik etmesi amacı ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinden bir alıntıyla bitiriyoruz:

“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”