10518,46%0,31
41,28% 0,06
48,33% -0,04
4835,63% 0,53
7891,27% 0,00
SEMA NUR ARABIYIK/ANKARA-BHA
Ağıralioğlu, siyasetin son dönemde muhalefeti dizayn etmeye dönük uygulamalarla gündeme geldiğini belirtti. “YSK’ya ve anayasal hükümlere dayanarak herkes kendini haklı göstermeye çalışıyor. Ancak unutulmaması gereken tek şey vardır: Seçmen iradesi gölgeye düşürülemez. Seçmen sandığa küstürülemez. Bugün seçmenin sandığa küstürülmesinden doğacak boşluğun nasıl doldurulacağı sorusu ülke için büyük bir risk taşımaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 2017 referandumundan bu yana yargı üzerinde oluşturduğu baskıya dikkat çeken Ağıralioğlu, “Devletin seçilmiş olmaktan kaynaklı yetkilerini her şeyi yapma hakkı gibi kullanma eğilimi vardır. Bu eğilim, yargı üzerinde siyasi baskıya dönüşmüş ve hükümetin lehine işletilmiştir. Muhalefet bu keyfiyetten yorulmuş, toplum da bundan şikayetçidir” ifadelerini kullandı.
Ağıralioğlu, hükümetin geçmiş seçimlerde dile getirdiği hassasiyetlerin bugün farklı bir çizgiye kaydığını söyledi:
“2023 seçimlerinde muhalefeti terör örgütüyle ilişkilendiren hükümet, bugün tam tersi uygulamalara yönelmiştir. Bu tutarsızlık vatandaş nezdinde ahlaki üstünlüğü kaybettirmiştir. İlkesiz siyaset, toplumda güven kaybına yol açmıştır.”
Terör örgütü lideriyle ilgili tartışmaları gündeme taşıyan Anahtar Parti lideri, şu ifadeler kullandı:
“Çocuklarımızın katilinden bir kurucu önder çıkardılar. Asıl kurucu önderin partisine kayyum atamaya kalkışıyorlar. Vatandaş bu çelişkiyi anlamıyor ve haklı olarak itiraz ediyor. Bu tutarsızlık ortadan kaldırılmadığı sürece yapılan her işlem, yargının siyasetin gölgesinde kaldığı algısını güçlendirecektir.”
CHP’nin “kanun adil değil, uymuyorum” yaklaşımına da değinen Ağıralioğlu, bunun sokakları daha kriminal hale getirebileceği endişesini paylaştı. “Muhalefet iktidarın keyfiliğine karşı çıkarken hukuktan vazgeçemez. Biz keyfi uygulamalara itirazımızı hukukla yaparız. Hukuksuzluğa hukuksuzlukla karşılık veremeyiz” dedi.
2028 seçimlerine dair hedeflerini açıklayan Ağıralioğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Millet iradesi Anahtar Parti’yi kayyum olarak iktidara getirmelidir. Çünkü milletin iradesi hukuksuzluklara ve adaletsizliklere nezaret edecek güçtür. Egemenlik milletinse, seçimlerde bu egemenliği koruyacak olan da Anahtar Parti’dir. Biz buna inanıyor ve buna hazırlanıyoruz.”
Ekonomik politikalara da değinen Ağıralioğlu:
“Millete verirken yüzde 20 veriyorsunuz, alırken yüzde 40–50 oranında alıyorsunuz. Her gün yeni bir vergiyle uyanıyoruz. Basit usul, gerçek usul derken vatandaşın yükü artıyor. Size soruyoruz: Kaç lira lazım? Bunu açıkça söyleyin ki millet de hazırlığını yapsın. Vatandaş artık her gün bir sürprizle karşılaşmaktan yoruldu.”
Dış politika başlığı altında Gazze’deki gelişmelere değinen Anahtar Parti Genel Başkanı, hükümete şu soruları yöneltti:
“Bizim limanlarımızdan bir merhamet filosu niçin kalkamadı? Vatandaşlarımız neden başka ülkelerin limanlarına gitmek zorunda kaldı? İnsanlığın vicdanı olmuş bir milletin limanlarından merhamet gemisi kaldırmak mümkün olmadıysa bunun hesabını vermelisiniz.”
Meclis’te kurulan komisyonları eleştiren Ağıralioğlu, “Komisyon kuruyorsunuz ama ne yetkisi belli ne de hukuki zemini. Öcalan’ın bildiğini milletinizden saklıyorsunuz. Bu, TBMM’nin meşruiyetini zedelemektedir. Öcalan Kürtlerin temsilcisi değildir, Kürtler onun marabası değildir. Kürt sorunu diye bir sorun yoktur; Kürtlerin sorunları vardır” dedi.
Açıklamasının sonunda Ağıralioğlu, partilerinin temel hassasiyetlerini şu sözlerle özetledi:
“Anahtar Parti, milletin bütünlüğünü siyasetin heveslerine kurban ettirmeyecektir. Bizim yol haritamız adalet, demokrasi ve üretimdir. Millet iradesiyle Türkiye’yi daha adil ve güçlü bir geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz.”
