Tarih: 13.10.2025 12:49

TEDMEM: Eğitimin süresi değil, niteliği tartışılmalı

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA - BHA

Rapora göre Türkiye, 1997 yılında %38 olan ortaöğretimde net okullaşma oranını günümüzde %90'a yaklaştırarak önemli bir başarı elde etti. Ayrıca kız çocuklarının okullaşma oranı ilk kez erkekleri geçti. TEDMEM, bu gelişmeyi "eğitimde kapsayıcılık açısından geri dönülmemesi gereken bir kazanım" olarak nitelendirdi.

Liseler işlevini kaybediyor

TEDMEM'in değerlendirmesine göre, Türkiye'deki liseler gençleri hayata, yükseköğretime ve istihdama yeterince hazırlayamıyor. Raporda bu durumu destekleyen veriler şöyle sıralandı:

Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre, ortaöğretimde 20 gün ve üzeri devamsızlık oranı genel liselerde %27, meslek liselerinde %46,6'ya kadar ulaşıyor. Ayrıca öğrencilerin %56'sı okulun kendilerini hayata hazırlamadığını, %35'i ise okulu zaman kaybı olarak gördüğünü belirtiyor.

Dünyada eğilim: Süre uzuyor, içerik güçleniyor

TEDMEM'in uluslararası karşılaştırmalarına göre, 1980'lerden bu yana dünya genelinde zorunlu eğitim süresi artış eğiliminde. Fransa, Romanya ve Meksika 13–15 yıllık zorunlu eğitim uygularken, Türkiye 12 yıl ile Avrupa ortalamasına yakın bir konumda. Raporda, "dünyada eğitimi kısaltma yönünde değil, uzatma ve güçlendirme yönünde bir eğilim olduğu" vurgulandı.

Finlandiya, Almanya, Danimarka ve Fransa gibi ülkelerin eğitim sistemlerinde yapılan reformların, genç işsizliği oranlarını düşürdüğü ve öğrencileri hayata daha iyi hazırladığına dikkat çekildi.

"Zorunlu Eğitimi Kısaltma" gerekçeleri bilimsel değil

TEDMEM, zorunlu eğitimin süresini kısaltma yönündeki gerekçelerin pedagojik temelden yoksun olduğunu belirtti. "Mesleğe geç başlama", "evliliğe geç kalma" gibi söylemlerin bilimsel dayanak taşımadığı; bu yaklaşımın çocukların yüksek yararını gölgelediği ifade edildi.

Ortaöğretim reformu için 8 ilke

Raporda, ortaöğretimin yeniden yapılandırılmasında şu ilkelerin temel alınması gerektiği belirtildi:

  1. Erişim haktır, nitelik bu hakkın içini doldurur.

  2. Süre değil, nitelik tartışılmalıdır.

  3. Eğitim sınavlara değil, yaşama hazırlamalıdır.

  4. Eğitim fırsat eşitliğinin aracıdır.

  5. Sistem bütüncül biçimde ele alınmalıdır.

  6. Kararlar bilimsel veriye dayanmalıdır.

  7. Öğrenciler sistemin öznesidir.

  8. Çocuğun yüksek yararı nihai ölçüt olmalıdır.

TEDMEM'den yeni model önerisi

Raporda, ortaöğretimin yeniden yapılandırılması için şu model önerildi:




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —